28 February 2010

Mim

Çocukluğumdan aklımda kalan net görüntüler: Anneannemin her sabah saçlarımı iki yandan örmesi,  pikapta çalan "La Cumparsita" eşliğinde babamın ayaklarına basarak onunla dans etmem...

 SarhoşKedi beni mimlemiş, yeni farkettim. İlk defa mimlendim =)


- Çocukluğunuzda anne ve babanızla (ya da aile büyükleriyle) yaptığınız ve sizi siz yapan şeylere katkısı olan bir olay veya bir aktivite... Ve hangi yönünüze katkısı oldu?
Babamla kitap okuma saatlerimiz. Beni daha meraklı, daha bilgili, daha sabırlı ve daha aydın yaptı.

- Çocukken oynamayı en sevdiğiniz oyun ve oyun aparatı neydi?
Evcilik... Ütüsünden, ütü masasına, tenceresine, tavasına, şekerine, balığına, domatesine kadar bütün herşeyi tam devasa bir evcilik takımım vardı. Hala da duruyor, oyuncaklarını kimseye vermeyen cinslerdenim.

- Çocukluğunuz veya ilk gençliğinizle ilgili keşke daha farklı olsaydı dediğiniz bir durum?
Var bir tane ama yazmayayım.

- Sokakta oynar mıydınız? Neler oynardınız?
Çok nadir dışarı çıkardım; kendi isteğiyle evde oturmaya bayılan bir çocuktum. Ya kitap okur, ya tek başına oynar ya da resim çizerdim. İlkokuldayken odamda ilk kişisel sergimi açmıştım =)) Sokağa çıktığım zamanlarda ise saklanbaç ve seksek oynardım.

- Çocukluk veya ilk gençlikle ilgili iyi ki böyle olmuş dediğiniz bir olay:
İyi ki annemle babam çalışıyormuş da, bana bakan anneannemle vakit geçirebilmişim.

- Varsa çocukluk dönemine ait bugünü etkileyen bir olay veya anı:
Aklıma gelen hiçbirşey yok. Huzurlu bir çocukluk geçirdim.

Ben de Ali'yi mimleyeyim. =)

23 February 2010

Kartalkaya Çizikleri

Dayım

Dayım                                                                      Lobide uyuyan biri

             

22 February 2010

Hi-one-lar

Acaba nereye bakıyorlar?


Beyaz Şov'da eskiden böyle bir bölüm vardı, ben o zaman ortaokuldaydım sanırım, çok gülerdim. Demin izledim, hiç komik gelmedi.

13 February 2010

Kar Tatili

Geçen salı dayım, ben ve kuzenimi kayak yapmak için önce Abant Gölü'ne daha sonra da Kartalkaya'ya götürdü. Abant Gölü tamamen donmuştu ve manzara inanılmazdı. Bir gece gölün kenarında karavanımızda kaldıktan sonra Kartalkaya'ya çıktık; kızakla kaydık, az buçuk kayak öğrendik, gezdik, üşüdük (sıcaklık 0 ile -10 derece arasında değişiyordu) ama çok eğlendik.

Gördüğünüz yer aslında su; Abant Gölü tamamen donmuş...

Kartalkaya'ya tırmanırken... Solda bizim 5 yıldızlı otel =))


Kartpostallardaki yerlere gittim ben, evet.



Kartalkaya'daki 6 pistten biri ve ahalisi...


Bizim otelde sabah kahvaltısı için yumurtalar pişiyor.






3.5 kiloluk kayak botlarını ayağında taşıyamayıp kaymaktan erken vazgeçen ben, günümü tepedeki otellerin lobilerine sıvışıp resim yaparak, kitap okuyarak ve kuzenimle dışarıda gezip fotoğraf çekerek geçirdim. (Suluboyalar için "birisine" teşekkürler =))

 Ve bendeniz...

06 February 2010

Kahve Molası

Kısa bir ara...
Bir-bir buçuk haftalığına Bolu Kartalkaya taraflarına kaçıyorum. Muhtemelen fotoğraflar, çizimler ve donmuş bir burunla döneceğim, beni bekleyin. =)) Bu süre zarfında bırakılan yorumlar ben döndükten sonra yayınlanacak. Görüşmek üzere...