Geçen gün bankaya gittim..

Olmaz dedi.

Kızak

Başlık koymayı hiç sevmiyorum

Çalışıyorum... 

Böyle de birşey olduydu..

Babamın ilk fotoğraf makinesi. Ilkokuldayken o da bana verdi. 1962 Agfa Silette, 1:2,8/45 mm

Sonsuzdaki ikon çocukken çok hoşuma giderdi, dağlarda fotoğraf çekerken ona ayarlandığını düşünürdüm. Vizör lensten daha dar bir alanı gösteriyor, o yüzden dikkat edilmezse çıkan fotoğraflarda kenarda sürprizler çıkabiliyor bazen. 

Çizik 61

Kadıköy-Eminönü vapur iskelesi önünde beklerken yaptığım karalamalar.

O sırada Peyote'de..

Kurbağa Prens

Bu şekilde dijital boyama hiç yapmamıştım, ilk deneyimim oldu. Genelde sıkılıp bıraktığım için ilerleme de gösteremiyordum ancak bu sefer kendimi sıkıştırdım "yap şunu yap şunu" diye =) Photoshop'ta hazır gelen klasik sert yuvarlak fırça ile (flow jitter ve opacity "pen pressure" ayarında) tek layer üzerinde çalıştım. Renklerden çok memnun değilim ancak geri dönüp değiştirmeye hevesim yok. 1-2 yer hariç siyah hiç kullanmamaya özen gösterdim. Umarım devamı gelecek. Bu arada resmin tamamı bu değil (prenses, ağaçlar, gölet vs de var), sadece en sevdiğim parçası.

Kırmızı

Kırmızı kalemle aşk yaşıyoruz.

Yazdan kalma

Bodrum'da balkondan yağmuru izlemenin ne kadar güzel olduğunu söylememe gerek var mı =)

Bu yaz yaptığım ancak paylaşmadığım skeçlerden bazıları. 2, 3 ve 5 Kaş'tan.